Ömer Lütfi Topal kimdir

admin

Ömer Lütfi Topal kimdir

Kumarhaneler Kralı olarak bilinen iş insanı Ömer Lütfi Topal’ın hayat hikayesidir.

Ömer Lütfi Topal, 1942 yılında Malatya Doğanşehir’de doğdu. 1957 yılından 1965 yılına kadar İstanbul Beyazıt’ta bakır işleriyle uğraştı. 1972 yılının sonlarına kadar iplik ticareti yaptı. Tehdit yoluyla bono imzalatma, bıçaklama, yaralama, darp ve adam öldürme suçlarından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde kaydı var.

Ömer Lütfi Topal, 1977 kadar maden işleriyle uğraştı. 1977 yılında Yunanistan’da 5 kilo eroinle yakalandı. 20 Haziran 1978 tarihinde Belçika’nın Anvers şehrinde 6 kilo eroinle yakalandı. Belçika üzerinden ABD’ye uyuşturucu göndermekten yargılandı. 1984 yılında serbest bırakıldı. 1990 yılında Büyük Kulüp’ün işletme müdürlüğünü üstlendi.

tOPAL, sağ kolu Bülent Fırat hakkındaki cinayet davasında cinayeti azmettirmekten yargılandı. 1996 yılında iş ortağı Hikmet Babataş’ın öldürülmesi üzerine şüpheli vasfıyla yurt içinde arandı. Yurt içinde 20, yurt dışında KKTC, Polonya, Romanya, Azerbaycan ve Türkmenistan’da kumarhaneleri vardı.

Kumarhaneler Kralı

Kumarhaneler Kralı olarak tanınan Topal’ın Türkiye’de 20, KKTC, Polonya, Romanya, Azerbaycan ve Türkmenistan’da altı kumarhanesi bulunuyordu. 1957’de İstanbul’a gelen Topal, 1965 yılına kadar Beyazıt’ta bakır işiyle uğraştı.

1972 yılına kadar iplikçilik, 1977 yılına kadar da maden işçiliği yaptı. 1977’de Yunanistan’da beş kilo eroinle yakalanan Zeki Akbaş ve Cahit Kraltürk’ün ismini vermesi nedeniyle ABD mahkemelerinde 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Topal; 1978’de Belçika’da altı kilo eroinle yakalandı. Üç yıl Belçika’da, üç yıl da ABD’de hapis yattı. 1984 yılında serbest kalan Topal, 1990 yılında Caddebostan Büyük Kulüp’ün işletmeciliğini yapmaya başladı.


Öldürüldü

Topal, 28 Temmuz 1996 gecesi Yeniköy’deki evine giderken, 34 BTG 96 plakalı otomobilinde kalaşnikoflarla çapraz ateşe alınarak öldürüldü. Silahların hiçbir parmak izi olmaksızın olay yerinde bırakılması, cinayetin profesyonel kişilerce işlendiği izlenimini verdi.

Saldırganların kullandığı sahte plakalı otomobil, kısa süre sonra Sarıyer Taşocağı mevkiinde bulundu. İçindeki Uzi marka makinalı tabancaya ait dokuz milimetrelik şarjör, kalaşnikof şarjörü, 52 mermi, havlu, sırt çantası ve ameliyat eldiveni ele geçirilen otomobilin, Ankara’dan çalıntı olduğu belirlendi.

Kusursuz cinayet…

Önce cinayetin 90 trilyon liralık kumar sektörünün kendi içindeki hesaplaşma olduğu iddiaları ortaya atıldı. Ortaklarıyla aralarında hep sorun çıktığı vurgulanan Topal’ın, son olarak Bodrum’da Hikmet Babataş’ın ölüm emrini verdiği iddia edildi.

Olayda kullanılan silahların İstanbul ve Ankara’daki laboratuvarda yapılan balistik incelemesinde, daha önce hiçbir eylemde kullanılmadıkları ortaya çıktı. Dönemin asayişten sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Bilgi Ünal, sonuca daha çabuk ulaşmak için üç ekip görevlendirdi.


Derinleşen soruşturma

Soruşturma sırasında, Topal cinayetinde üç polisin yer aldığı yolunda yapılan bir ihbar, önce Ünal’ın, ardından İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu’nun soruşturmaya devam edilmesi talimatı üzerine üç polis, 4 Ekim 1996 günü gözaltına alındı.

Polislerin, olay günü otomobilleriyle Topal’ın otomobilinin önünü kestikleri ve çapraz ateşe tuttukları iddia edildi. Bu gelişme üzerine bulunduğu Ankara’dan İstanbul’a dönen Yazıcıoğlu başkanlığında yapılan toplantıda, konu bir kez daha gözden geçirildi.

Yazıcıoğlu’nun telefonla arayarak bilgi verdiği Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, üç polisin Ankara’ya gönderilmesi talimatını verdiği ileri sürüldü. Polislerin, İstanbul’a gelen Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin tarafından 6 Ekim’de Ankara’ya götürüldükleri belirtildi.

Yorum yapın